Sosyal medya hesaplarıma sitedeki sosyal medya ikonlarından ulaşabilirsiniz.
FaceBook
Twitter
instagram
YouTube
Yukarıda sizi yazının sonuna kadar yormama adına sosyal medya hesaplarımın linklerini paylaştım. Yazımda ise bu sosyal medya hesaplarını hangi amaçlarla kullandığımı biraz da geçmişle bağlantı kurarak anlatmak istiyorum.
Şimdi diyeceksiniz ki mail ne alaka? Mail bir sosyal medya mecrası mı? Günümüzdeki sosyal medya platformlarını göz önüne aldığınızda haklı olabilirsiniz; ama internet dünyasına ilk adımınız her zaman maildir. Hatta günümüzde e-posta adresi olmayan akıllı telefon bile kullanamıyor. Benim internetle tanıştığım 90’ların sonu 2000’li yılların başında mail önemli bir olaydı. Çünkü internet ortamındaki bana göre en güvenilir platformdu. İlk mail adresimi mynet’ten almıştım ve kısa bir süre öncesine kadar da aktif olarak kullanıyordum; ancak mynet’in mail adreslerini ücretli hale getirmesi ile artık kullanmıyorum ve yeri gelmişken de belirteyim, Google gibi bir dünya devi ücretli yapsa anlarım da mynet’in bu özgüveninin ardındaki sırrı çözemedim. Daha sonra MSN Mesenger’in hayatımıza girmesi ile Hotmail kullanmaya başladım ki aktif olarak kullanıyorum ve bir de 2005 – 2007 arasında yüksek boyutta dosya göndermek büyük sıkıntıydı, bu amaçla o dönem için çok büyük öneme sahip 2 GB dosya gönderme olanağı sunan GMail’i kullanmaya başladım. Yani kişisel işlerim için Hotmail; akıllı telefon, Google, YouTube gibi platformlar için de GMail’i kullanıyorum.
Aslında halen özlediğim forum ortamları ve MSN’i kullandığımız dönemler ortaya çıkan sosyal medya platformu, ilk göz ağrımız. FaceBook’u ilk duyduğumuz dönemler ilkokul arkadaşını bulabildiğin bir platform demişlerdi ve İngilizce’ydi. FireFox tarayıcıyla Türkçe yama kullanarak giriş yapıyorduk. Bu haliyle güzeldi. Daha sonra işin içine yüksek takipçili hesaplar da girince işin rengi değişti. Hatta her önüne gelenin sayfa açtığı dönem ise tam bir faciaydı. Ben de bu platforma o ilk merakla girenlerdenim, ilkokul ve lise arkadaşlarımı bulacağım diye, buldum da. Hatta güzel organizasyonlar da yaptık. Eskilerin mezunlarının pilav günlerini aratmayacak türdendi. Daha sonra 2005 yılında kurduğum www.imparatortatlises.com adlı internet sitesinin FaceBook sayfalarını açtım. Şu an bu siteye bağlı 3 hayran sayfası bulunmakta. Bunun dışında şu an bu yazıyı okuduğunuz siteye bağlı Bu Bir Mehmet Çağlar Konca Projesidir adlı sayfayı da yine FaceBook hesabım üzerinden yönetiyorum. Bunlar dışında irili ufaklı ilgilensem mi ilgilenmesem mi dediğim birkaç sayfa da mevcut. Aktif sosyal medya platformlarının şu an YouTube & instagram olması hasebiyle açıkçası buradan gönderilen mesajlara biraz geç dönüş yapıyorum.
Millet uzun uzadıya yazılan sosyal medya iletilerinden bıkmış olacak ki 140 karakterin sığdırıldığı Twitter’a adeta hücum etti. Bir de gündemi takip etme olayı vardı işin. Bu gündemler önceden o kadar eften püften başlıklar iken günümüzde iyice siyasallaşmış durumda, hatta Twitter geçen kullanıcılarına gönderdiği bir ankette açıkça “Siyasi görüşünüz nedir?” diye bir anket sorusu koymuştu. Twitter’in bu siyasi yönü beni pek cezbetmese de bu siteye bağlı olarak kullandığım bir sosyal medya hesabı.
İlk zamanlar sadece fotoğrafçılara yönelik açılan bu platform günümüzde bir e-ticaret sitesi gibi. Bu kadar popüler olmasının sebebi elbette ergenler. Her ne kadar YouTube ve instagram analizlerine baktığımızda interneti en sık kullanan yaş aralığının 18 – 24 olduğu söylense de bunun büyük bir kısmı 18 yaş altı. Çünkü çoğu 18 yaş altı ebeveynlerinin cep telefonundan bu platformlara bağlanıyor ve doğum tarihlerini de bazı platformlar kabul etmediği için 18 yaşından büyük gösteriyorlar. FaceBook’a artık büyüklerin de girmesiyle özgür davranamayan 18 yaş altı, kullanımı biraz daha karmaşık olan ve dolayısıyla da aile büyüklerinin kullanmakta zorlandığı instagram’ı kullanmayı tercih ediyor. Bu siteye bağlı bir sosyal medya platformu olan instagram’ı ben de sık kullanıyorum. Çünkü isteseniz de istemeseniz de en çok bildirimi hangi platformdan alıyorsanız o platformu bir şekilde kullanıyorsunuz. instagram gelen mesajlara en hızlı dönüş yaptığım sosyal medya hesabım. Burayı da dediğim gibi hem bu sitenin bir hesabı olarak hem de kişisel hesabım olarak kullanıyorum.
YouTube
Kim derdi ki insanların korsan bir şekilde müzik dinlediği bu platform, gün gelecek neredeyse televizyonun, ana akım medyanın yerini alacak? Dediğim gibi ilk zamanlarında ilginç videoların ve müziklerin illegal dinlendiği bir platformdu, daha sonra bloggerlık mesleğine level atlatıp vloggerlığa teşvik eden ve bu noktada da başarılı olan bir platform haline geldi ki bu kadarını YouTube da beklemiyordu belki; çünkü insanları vlog çekmeye teşvik ederken bir anda sadece YouTube videosu çeken koca koca şirketler oluştu. Hatta insanlar buradan ekmek yemeye başladı. Benim de bir YouTube kanalım var ve bu siteyle eş zamanlı hareket ediyor. Daha çok müzik videolarımı, konserlerimi paylaştığım bir platform. Buraya gelen mesajları daha çok biriktirip soru cevap videolarında kullanıyorum; ama o an illaki olumlu ya da olumsuz bir dönüş sağlıyorum.
Foursquare & Swarm
FaceBook’un hayata geçiremediği place uygulamasını hayata geçiren Fourquare’ı mekan keşfetmek ve mekanlar hakkında yorum yazmak için kullanıyorum. Hatta bu siteye yazdığım mekan ve gurme yazılarını yazarken de bu uygulamadan faydalanıyorum. Faydalanıyorum derken tamamen kendi deneyimlerim; başkasının fikirleri değil. Daha sonra bu uygulamanın bir eklentisi hükmünde olan Swarm’ı ise tek işi mekanlarda check-in yapmak olduğu için bu amaçla kullanıyorum ben de.
Kariyer odaklı bir sosyal medya uygulaması olarak ortaya çıktı. Hemen hemen herkesin olduğu; ama kimsenin olmadığı bir uygulama. Başka çevreleri, sektörleri bilmiyorum; ama benim çevremde pek kullanılan bir uygulama değil. Bu nedenle benim de pek kullandığım bir uygulama değil.
WattPad
İnsanların e-kitap oluşturmaları, okumaları ve bunları paylaşmaları için geliştirilmiş bir uygulama. Şiirlerimin bir kısmını burada oluşturduğum e-kitaba ekledim; ancak eskisi gibi popüler bir uygulama değil. Zaten Antoloji.Com adlı internet sitesi şiirlerimi bir e-kitapta toplayınca WattPad’e çok gerek kalmadı; ama takipçim olunca, bildirim gelince girip kontrol ettiğim bir uygulama.